yalancının evi yanmış, kimse inanmamış — yalan söylemeyi huy edinen kimsenin sözlerine, gerçeği söylediği zaman bile inanılmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
möhtəriq — ə. yanmış, yanan … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
güyük — yanmış olan şeyler … Çağatay Osmanlı Sözlük
közel — yanmış ve yakılmış alefden kalan parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
köyük — yanmış, yanık III, 168 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
DARİM — Yanmış nesne. * Dövülmemiş harman. * Odun ufağı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FETİYLE — Yanmış fitil ucu. * Bükülmüş ince sicim. * İki parmak arasındaki kir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHAŞ — Yanmış nesne … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞİYAT — Yanmış yün ve pamuk kokusu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yanık — sf., ğı 1) Yanmış olan Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu. R. Enis 2) Rengi koyulaşmış Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız. S. F. Abasıyanık 3) Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk… … Çağatay Osmanlı Sözlük